2003 yılıydı. 3 katlı bir evin alt katını kiraladım ve taşındık. Derya ve eşi Rasim orta katta oturuyorlar. Üst katta da eşya var ama kayınvalidem deniz kenarında ama 1 ay hep İzmir’de kalıyor zaten zaten 135 kilo civarında, Derya 65-70 kilo civarında. ve bu anlattığım bir hikaye değil, olan bu. Ancak geç uyuyan biri olduğum için okyanus evinden ve sallanan yataklardan sesler geliyordu ama sonuçsuz bir seksle sonuçlanıyordu. Seslerini duyunca çok sinirleniyorum ve rüyamda denizi görüyorum. Bir gün eşim ve çocuklarım 15-20 günlüğüne kayınpederimi ziyarete İstanbul’a gittiler. Bu nadir bir fırsattı ama denize nasıl gidebilirdim? 2 gün sonra cumartesi sabahı yataktan kalktım ve ev buz gibiydi, şubat ayıydı. Hızlıca uzun kabanımı çıkarıp ocaktan tepsiyi aldım ve dışarı çıktım. ne var ki kazan kovayı denize salıyor. Bu bir şans dedim ve denize dedim ki kovayı da boşaltayım dedim sinirlendi ama elinden kovayı aldım hey bütün buzlar düşecek dedim boşaltacağım ve ben ben getiririm Kovaları boşaltıp kovalarımızı doldurdum ve ocağa koydum ama yakmadım. Depoyu doldurabilirim diyerek apartmanın kapısını kilitleyip denize açıldım. Aynı kattaki kömür ocağının kapısını açtı bende tepsiye doldurup ocağının üzerine koydum. Yarışıyor muyum diye sordum ve bebek uyuyordu. Yok abi Rasim 10 günlüğüne İzmir’e annesinin yanına gitti. 10 gün deyince gözüm kaldı. Kocasıydı, sobayı onun için yaktım ve izin istedim. Tabii ki, onun bir kabadayı ile çıkmasını istediğimi söyleyemem. Kuyo ben yemek yapıyorum beraber kahvaltı yapalım dedi. İş utangaçlığımı yendim, peki, evde kahvaltı yaparım dedim. Ama montumun altında sadece pijamalarım var. Bak, indim ve değiştim dedim. Çünkü pijamalarım bol değil. Ceketini çıkar dedi, ben de kabul ettim. Ama sevinçten ağlamak istiyorum ama hamile olmamalıyım.
Diğer hikayelerim için TIKLAYINIZ.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.